SiYAH ÇAY, KANSER SAVASCISI MI?
Siyah çayýn, insanlarda görülen çeþitli kanser türlerine karþý savaþta etkili olduðu daha önce bir çok çalýþma tarafýndan dile getirilmiþti. Þimdi ise bilim adamlarý bunun nedenini bildiklerini düþünüyorlar.
Siyah çayýn 'gizli silahý' TF-2 adýnda, polifenol da denilen etkin anti-kanser bileþimlerinden, bir aile.
Rutgers Üniversitesi'nden araþtýrmacý Dr. Kuan Yu Chen'e göre TF-2, baðýrsak kanseri hücrelerine karþý çok ilginç özellikler gösteriyor.
Chen'e göre, TF-2'ye maruz kaldýklarýnda, saðlýklý hücreler etkilenmezken kanserli hücreler ise 'intihar' ediyorlar.
Chen'in ekibi labarotuvar ortamýnda siyah çaydan üretilmiþ TF-2 bileþimini hem saðlýklý hem de kanserli hücrelere uygulamýþlar. Saðlýklý hücreler geliþirlerken, kanserli olanlar ise apoptosis de denilen "programlanmýþ ölüm" sürecine girmiþler.
Araþtýrmalarýna devam eden Rutgers ekibi, TF-2 bileþiminin Cox2 geninin hareketlerini kýsýtladýðýný gözlemlediler. Bu gen hakkýnda þimdiye kadar bir çok araþtýrma gerçekleþtirilmiþtir çünkü Cox2 harekete geçtiðinde 'patlama' denilen, normal hücrelerin kanserli hücreye dönüþmesi, sürecini baþlatýyor. Dr. Chen, baðýrsak kanserinde, Cox2 ile 'patlama' arasýndaki iliþkinin kesin olduðunu söylüyor.
Vioxx ve Celebrex gibi popüler ilaçlar da Cox2 genini kýsýtlamayý amaçlýyorlar. Yani ilaç firmalarý Cox2'yi bastýrmak için karmaþýk bileþimlerin peþinden koþarken bunun doðal bir kaynaðý- siyah çay- þirketlerinin kafeteryasýnda duruyor olabilir.
Fakat daha bir çok sorunun cevabý yok. Bilim adamlarý, kansere karþý mühim bir fayda için gerekli olan siyah çayýn tüketim miktarýný hala tespit edemediler. Zaten Chen de araþtýrmasýnýn sonuçlarýnýn sadece önveri olduðunu ve esas sonuçlara ulaþmak için deneylerin hayvan ve insan modelleri üzerinde yapýlmasýnýn þart olduðunu söylüyor.
Polifenoller yeþil çay ve üzüm çeþitleri gibi farklý bitkilerde de bulunuyor ama araþtýrmacýlar hiçbirinde siyah çayýn kanser üzerinde yarattýðý dramatik etkileri görememiþler.
Siyah çayýn diþ çürüklerine ve diþeti ile diðer aðýz hastalýklarýna yol açan bakterilere karþý etkili olduðu belirlendi.
ABD'deki Illinois Üniversitesi'nde yapýlan araþtýrma, siyah çayýn içinde bulunan bileþimlerin aðýzda diþ çürüklerini ve asit oluþturan bakterileri önlediðini ve bu bakterilerin üremesini durdurduðunu ortaya koydu. Siyah çay ayrýca, bakterisel bir enzim olan "glucosyltranferase" üzerinde etkili bulundu.
Glucosyltranferase, þekeri yapýþkan maddeye çevirerek, aðýzdaki yabancý maddelerin ve bakterilerin diþlere yapýþmasýna yol açýyor. Siyah çayýn etkisiyle, aðýzdaki bakterilerin kümelenerek diþlere yapýþmasý önleniyor ve diþlerde oluþan yabancý madde birikimi azalýyor. Daha önce Ýsveçli araþtýrmacýlar, siyah çayla aðýz çalkalayanlarýn, diþlerin üzerinde oluþan yabancý madde birikimini azalttýklarýný belirlemiþlerdi.
Japon bilim adamlarý da yeþil çayýn diþ çürüklerini önlediðini açýklamýþlardý. Dr. Christina Wu, yeþil çayýn diþ saðlýðýna etkisinin saptanmasý üzerine, siyah çayla ilgili araþtýrma yaptýklarýný belirtti.
NE YARDAN, NE ÇAYDAN..!!
Yeþil çay, siyah çay, bitki çaylarý... Böbrek iltihabýndan þiþmanlýða, öksürükten saç dökülmesine kadar türlü derdin devasý
Çay dünyanýn gürültüsünü unutmak için içilir...
T'Ien Yi Heng'in bu sözü ne derece doðru bilinmez. Ama bilinen o ki, çay ve tabii ki bitki çaylarý her derde deva olma misyonunu elden býrakmýyorlar. Tarihi bilinmemekle birlikte yeþil çayýn siyah çaydan çok daha eski olduðu sanýlýyor. Çünkü yeþil çay altlýðý olmayan fincanla servis yapýlýrken, siyah çay altlýklý fincanla servis yapýlýrmýþ. Fincan altlýklarý modern dönemin tipik bir buluþu olduðundan, yeþil çayýn, mayalanmýþ siyah çaydan daha önce içildiðine inanýlýyor. Fincan baþýna yalnýzca dört kalori içeren bu müthiþ içeceklerin; siyah çay ve bitki çaylarýnýn bakýn ne gibi faydalarý var:
ÇAYA ATFEDiLEN ÖZELLiKLER
Bedenin tüm uzuvlarýnda kan dolaþýmýný kolaylaþtýrýr; uyanýk kalmayý saðlar, zihin açýklýðý verir.
Yorgunluk ve depresyonla savaþýr; canlandýrýr.
Cildi temizler ve gerer, idrarý temizler.
Gözleri parlaklaþtýrýr, vücudun direncini artýrýr; metabolizmayý yeniler, kan yapar ve alkol, nikotin, yaðýn atýlmasýný çabuklaþtýrýr.
Papatya, nane ve adaçaylarý mide, göðüs ve boðaz aðrýlarý ile öksürüðe iyi gelir.
Mayalanmamýþ yapraklarý (yeþil çay mesela) üzerine sýcak su dökerek içmek özellikle kalbe iyi gelir, tansiyonu düþürür.
Yeþil çayda bol miktarda C vitamini vardýr. Ayrýca A, B ve B1 - 2 - 3 vitaminlerini de içerir. Baþka minerallerin yaný sýra, kalsiyum, potasyum, fosfor asidi, magnezyum, bakýr, çinko, nikel, karotin, flüor, tanen ve elbette kafein ihtiva eder. (Çay müptelalarý Dost Yayýnlarý'ndan çýkan "Çayýn Kültür Tarihi" adlý kitabý mutlaka okumalýlar.)
Kalp krizine siyah çay
Hollandalý bilim adamlarý, siyah çayýn kalp krizi riskini azalttýðýný saptadý.
Daha önceki araþtýrmalarda, siyah çayýn içindeki flavonoids maddesinin kalp hastalýklarý riskini azalttýðý belirlenmiþti. Yaþ ortalamasý 55 olan 4807 denek üzerinde yedi yýl araþtýrma yapan uzmanlar, deneklerin yaþam þekli ve beslenmelerinin kalp hastalýklarý üzerindeki etkisini araþtýrdý. Araþtýrma sonucunda, günde 375 ml. çay tüketen deneklerde, çay içmeyen deneklere göre kalp krizi riskinin yarý yarýya azaldýðý gözlendi. Ayrýca, çay tüketen deneklerde öldürücü kalp krizi riskinin de üçte bir azaldýðý kaydedildi. Araþtýrma American Journal of Clinical Nutrition adlý dergide yer aldý.
CHICAGO (a.a)
ÇAY GiBi DOST OLMAZ
DR TUNCAY FÝLÝZ Sudan sonra dünyada en çok tüketilen içecek.Bilinen þu kadim siyah çayýn saðlýk üzerinde olumlu etkileri olduðunu gösteren kanýtlar gittikçe artýyor.Ancak buna itiraz edenler de var. Harvard Halk Saðlýðý Bölümü'nden Dr. Meir Stampfer, "Çayýn klinik kalp hastalýklarýna karþý koruyucu olduðunu doðrulayamýyoruz." diyor.Mekanizma Bilinmiyor.Halbuki bazý yakýn tarihli çalýþmalarda çay içmenin koroner arter hastalýðýnýn ilerlemesini yavaþlattýðý, inme geçirme ve bazý kanserlere yakalanma riskini düþürdüðü bulundu. Yine de hiçbir çalýþmada çayýn vücutta hangi mekanizmayla etkili olduðu þu ana kadar gösterilemedi.
Damarlarda Tavþan Kaný Kuzey Amerika Çay Ticareti Saðlýk Araþtýrmalarý Birliði tarafýndan desteklenen bir çalýþmada, kalp hastalýðý olan 50 kiþi takip altýna alýndý.Katýlýmcýlardan bir ay boyunca suyla beraber günde en az dört fincan siyah çay içmeleri istendi.
Boston Üniversitesi Týp Merkezi'nden Dr. Joseph Vita, çay içtikten sonra damar fonksiyonunda anlamlý düzelmeler bulduklarýný söylüyor.
Eski çalýþmalarda flavonoidden zengin gýdalarla beslenenlerde kalp krizi ve inme riskinin daha düþük olduðu bulunmuþtu.
Flavonaoidler üzüm,elma,soðan ve siyah çay gibi besinlerde bol miktarda bulunuyor.Kardiyologlar, çayla koroner arter hastalýðý riskinde azalma arasýnda iliþki kurabilmek için daha ileri çalýþmalara ihtiyaç olduðunu belirtiyorlar. Meir Stampfer' e göre çalýþmadaki en önemli eksiklik, ölçümlerin hastalarýn kol arterlerinde yapýlmýþ olmasý.
kaynak: drtuncayfiliz
KATARAKT ÖNLEYiCi....
Hintli araþtýrmacýlar, çay içindeki maddelerin kataraktý önlediði görüþündeler.
Göz merceðinin saydamlýðýný yitirmesi olan katarakt, körlük nedenleri arasýnda %40'lýk bir paya sahip. Çay, birçok hastalýk üzerindeki iyileþtirici etkilerini, zengin bir antioksidan maddeler deposu olmasýna borçlu. bunlar, beden dokularýný tahrip eden ve "serbest radikaller" denen kararsýz oksijen moleküllerini yok ediyorlar. Haydarabad'daki
L.V.Prasad Göz Enstitüsü'nden moleküler biyolog Dorairajan Balasubramanian, fare yavrularýna katarakt yapacak bir madde aþýlamýþ, Sonra farelerin bir grubuna 12 gün süreyle, altý bardak çaya karþýlýk gelecek ölçüde yeþil çay ekstresi, bir gruba siyah çay ekstresi ve son gruba da yalnýzca serum aþýlamýþ. Fareler altý haftalýk olunca öldürülmüþ ve gözleri incelenmiþ. Yeþil ve siyah çay içen farelerde kataraktlarýn, kontrol grubuna göre daha yavaþ geliþtikleri gözlenmiþ. Hintli araþtýrmacý, bunu çay ekstrelerinin oksidasyon stresini ortadan kaldýrmasý- na baðlýyor ve dünyada en çok çay tüketen ulus olan Çin'de kataraktýn az görülmesine dikkat çekiyor.
ÇAYDAN KALBE DESTEK
O bildiðiniz çayýn içinde, flavonoidler adý verilen antioksidanlar var. Bunlar, kötü kolesterol LDL'nin oksidasyonunu azaltýyor, kalp krizi riskini düþürüyor.
Becel Saðlýk Bülteni'nde, ciddi hastalýklarýn baþýnda gelen kalple ilgili ilginç bir bilgi var. ABD'de yapýlan araþtýrma, çayýn içindeki antioksidan maddelerin, kalp krizini azalttýðýný ortaya koymuþ. Bir bilim adamý, ayný yaþlardaki saðlýklý 340 kiþiyle kalp krizi geçiren 340 kiþiyi incelemiþler. Ve günde en az bir fincan içenlerin kalp krizi riski, % 46 daha azmýþ.
Vücudumuzda besinlerin yakýlmasý sýrasýnda, serbest oksijen redikalleri denilen, son derece aktif bazý kimyasal maddeler açýða çýkýyor. Bunlarýn asil görevi, vücuda zararlý maddeleri oksitleyerek, etkisiz duruma getirmek. Ama serbest oksijen redikallerinin fazlasý, vücudun kendi dokularýna zarar veriyor. Birçok hastalýðýn temelinde de, serbest oksijen redikallerinin zararlý etkileri var.
Flavonoidlerin gücü
Kalp hastalýklarý, Alzhemer hastalýðý ve kanser türlerinin geliþmesinde, bunlar önemli bir rol oynar. Antioksidanlar ise, serbest oksijen redikallerini etkisiz hale getirerek zararlarýný önlüyor. Vücudumuzda LDL denilen kötü kolesterolün oksidasyona uðramasý, kalp hastalýklarýna neden oluyor. Ama çayýn içindeki ''Flavonoidler'' adý verilen antioksiddanlar, iþte bu LDL kolesterolün oksidasyonunu azaltýyor.
Posta , 13 / 05 / 1999
ÇAY MUCiZESi
Günde 4 bardak çay içmek damar sertliðini önlüyor.
Her gün düzenli içilen çayýn, özellikle kadýnlarda arteroskleroza ( Damar sertliði ) karþý koruyucu olduðu bildirildi. Hollanda'da Wageningen Üniversitesi araþtýrmacýlarýndan Dr. Johanna Geleinjse baþkanlýðýndaki ekibin yaptýðý araþtýrma, günde 1-2 bardak çay içenlerde damar sertliði riskinin % 46 azaldýðýný gösterdi.
Kadýnlarda daha etkili
Günde 4 barda çay içenlerin damar sertliðine yakalanma riski ise % 69 azalýyor. Yaklaþýk 3500 kiþi arasýnda yapýlan araþtýrma çayýn koruyucu etkisinin kadýnlarda erkeklerden daha fazla olduðunu da ortaya çýkardý, ancak bunun nedeni anlaþýlamadý. Çayda bol miktarda bulunan ve '' flavanoidler '' adý verile organik maddelerin damar sertliðine karþý önleyici etkisi olduðu düþünülüyor. Dr. Geleinjse araþtýrmalarýnýn bu yönde yoðunlaþtýðýný, adý geçen maddenin etkisini incelediðini söyledi. Týp dilinde arterosklerroz olarak adlandýrýlan hastalýkta, atardamar duvarlarý esnekliðini yitirip sertleþiyor ve kan dolaþýmýnda ortaya çýkan bozukluk, kalp krizi ve beyin kanamasýna yol açýyor.
Akþam, 14 / 10 / 1999
KANSERE KARÞI KALKAN ÇAY
Araþtýrmalara göre çay tüketimi kanser riskini azaltmada olumlu etli göstermektedir. Çayýn olumlu etkisi kanseri önlemede söz konusu olduðu gibi var olan tümörlerin büyümelerine karþý da etkili olduðu ifade edilmektedir. Çayýn mide ve yemek borusu kanserleri üzerinde çok olumlu etkileri meydana getirdiði tespit edilmiþtir. Moda, güzellik ve saðlýk hakkýnda ilginç konular yer alan Votre Beaute Dergisi'nin Haziran sayýsýnda yer alan bir habere göre ise 4 barda yeþil çay içmek kalp damar hastalýklarý ve kanser riskini azaltýyor, diþ çürümelerini ve kemik erimesini önlüyor, migreni geçiriyor. Ýdrar söktürücü özelliðinden dolayý zayýflama rejimlerinde yardýmcý oluyor.
Zümrüt, 14 / 08 / 2000
ÇAY KAN DAMARLARINI ÇALIÞTIRIYOR
Çay tiryakilerine müjde !
Her gün içilen 2-4 fincan çayýn kalp hastalarýnda damarlarý rahatlatarak çalýþtýrdýðý saptandý. Boston üniversitesi bilim adamlarýnýn yaptýðý ve Kuzey Amerika Çay Tacirleri Saðlýk Araþtýrma kuruluþu tarafýndan desteklenen araþtýrmada, iþlevini yapmayan damarý, çayýn harekete geçirebildiði gözlendi.
Boston Üniversitesi'nde yapýlan ve ABD'nin New Orleans kentinde süren Amerikan Kalp Birliði kongresinde sunulan bir araþtýrma, her gün içilen çayýn, kan damarlarýný iç cidarlarýnýn daha iyi çalýþmasýna yardýmcý olduðu saptandý. Araþtýrma ekibinin Dr. Joseph Vita, '' Düzenli olarak çay içenlerin enfarktüs veya beyin kanamasýna yakalanma riskinin daha az olduðu biliniyor. Ancak þimdi bunun nedeni anlaþýlmaya baþladý'' dedi.
Boston Üniversitesi bilim adamlarý çayýn, koroner hastasý 50 kadýn ve erkek arasýnda yapýlan araþtýrmalarda, deneklerin bir kýsmýna günde 4 büyük bardak çay içirildi. Diðer grup ise günde 4 büyük bardak su içti.bir ay sonra yapýlan kontrolde, çay içenlerde damarlarýn normal çalýþmaya baþladýðý saptanýrken, su içenlerde har hangi bir deðiþiklik görülmediði belirlendi. 2 hafta süreyle düzenli olarak çay içildikten sonra damarlarýn içinde ne olup bittiðini anlamak için ultrason tekniðinden yaralanýldý. Dr. Vita, '' Koroner hastalarýnýn endotelyumunun, kan damarlarýnýn geniþleten ve kan akýþýný artýran nitrik oksit maddesini daha çok salgýladýðýný gördük '' dedi.
Araþtýrmacýlar, çayýn içinde bulunan ve çaya tadýný vere flavinoids maddesinin, damarlarý olumlu etkilediðini düþünüyor. Çayýn içinde bulunan kafeinin ise bu konuda bir rolü olmadýðý sanýlýyor.
NTVMSNBC, 14 / 11 / 2000
ÇAYIN NiMETLERi
Günde 4-6 bardak çay içmek büyük fayda taþýyor.
ABD'LÝ uzmanlarýn çay üzerin yaptýklarý araþtýrmalar ülkemizde çok sevile bu içeceðin saðlýðýmýz acýsýndan çok faydalý olduðunu ortaya koydu. Çay içinde bulunan antioksidan maddeler vücut için zararlý olan moleküllerle savaþtýðýný belirten uzmanlar, ''Böylece kalp, akciðer , baðýrsak kanseri gibi kronik hastalýklarýn geliþmesi de önlenmiþ oluyor'' dedi. Uzmanlarýn yaptýðý araþtýrmalara göre, bir bardak çayda 200mg antioksidan bulunuyor. A, B6, B1, B2 vitaminleri de vücuda enerji vererek doping görevi görüyor. Özellikle potasyum kalp ritmini normal bir þekilde devam etmesine yardýmcý oluyor. Uzmanlar günde bir bardak ya da daha fazla çay içen kiþilerin kalp krizi geçirme riskinin çay içmeyenlere oranla yarý yarýya daha az olduðunu belirterek günde ortalama 4 yada 6 bardak çay içilmesini öneriyor.
Akþam, 12 / 12 / 2000
SOÐAN , ELMA, ÇAY PROSTATA ENGEL
Dünyanýn önde gelen týp araþtýrma merkezi Rochester deki mayo Klinik'te yapýlan araþtýrma elma, soðan, ve çayýn prostat kanserini ortaya çýkardý. Çinli Prof. Nianzeng Xinð 2 yýl süren araþtýrmasýnda elma, soðan. Ve çayda bulunan Qurecetin denilen maddenin prostata yol açan hücreleri tecrit ederek çoðalmasýný önlediðini ortaya çýkardý. Qurecetin maddesinin prostat büyümesi nedeniyle ortaya çýkan idrar yapma zorluðu, idrar yollarý iltihabý gibi yan etkileri de geçici olarak ortadan kaldýrdýðý belirtildi. ABD Týp Cemiyeti Qurecetin haplarýnýn 2-3 yýl içinde piyasaya çýkacaðýný açýkladý.
Sabah, 25 / 04 / 2001
ÇAY DNA'LARI KORUYOR
Amerikalý bilim adamlarýnýn yaptýklarý son çalýþma bir bardak çayýn DNA'lara zarar veren genleri önlediðini ortaya çýkardý. Genetik bozulmanýn kansere hatta ölüme yol açabileceðini söyleyen uzmanlar hem yeþil çayýn hem de siyah çayýn içerdiði yüksek miktarda antiokidantlar sayesinde kanserin önüne geçilebildiðini belirtti. Bu araþtýrmanýn çayýn DNA'lara olan direk etkisini ortaya çýkardýðýný vurgulayan uzmanlar çayýn yanýsýra sütünde benzer faydalarý olabileceðinin altýný çizdi.
Sabah, 27 / 04 / 2001
KANSERE KARÞI GiZLi SiLAH , ÇAY
Son yýllarda yapýlan birçok araþtýrmada düzenli olarak çay içilmesinin kansere yakalanma riskini azalttýðýný gösteriyor. Uzmanlar bunun nasýl gerçekleþtiðini araþtýrmaya baþladýlar. New Jersey Rutgers Üniversitesi uzmanlarýndan Dr. Chen yaptýðý açýklamada bu gizli silahýn siyah çayda bulunan theaflavin-3 monogallat adlý madde olduðunu belirtti. Kýsaca TF-2 olarak adlandýrýlan bu madde normal hücrelere bir etki yaratmazken, kanser hücrelerini bir anlamda intihara sürüklüyor. Týp dilinde apoptosis adý verilen programlý hücre ölümü, siyah çayda bulunan TF-2 adlý madde etkisiyle kanser hücresinde çok erken geliþiyor.
Dr. Chen çayýn kanser tedavisinde kulanýlabilmesi için kat edilmesi gereken daha çok yol olduðunu belirtiyor.
Çaydaki etkili maddenin de ait olduðu polifenolleri içersine baþka gýdalar da var. Örneðin yeþilçay ve üzüm kabuðu bu gýdalar arasýnda yer alýyor. Ancak kansere karþý etki siyah çaya olan daha düþük. Laboratuvarlarda bu maddelerin kansere karþý etkilerini güçlendirmek için yoðun çalýþmalar yapýlýyor.
Hürriyet, 05 / 09 / 2001
BiLiNÇLi iÇiLDiÐi TAKTiRDE ÇAY iLAÇ GiBi
Çayýn yemeklerden 1-2 saat önce veya sonra þekersiz ya da az þekerli günde en fazla 5-6 bardak ve açýk içilmesi gerektiði belirtildi.
Ýstanbul - MÜ öðretim üyesi Doç. Dr. Enver Töre '' içinde taþýdýðý zengin mineraller sayesinde bir çok hastalýða iyi gelen çay Türkiye'de bilinçsiz þekilde, hiç ara vermeden sabahta akþama kadar içiliyor '' dedi. Çayýn bilinçsiz içilmesinin, kansýzlýða, demir eksikliðine, sinirliliðe, gerginliðe ve uykusuzluða neden olduðunu vurguladý.
Çay sempozyumu
Marmara Üniversitesi ( MÜ ) Fen - Edebiyat Fakültesi öðretim üyesi Doç. Dr. Enver Töre Türkiye'de çayýn bilinçsiz bir þekilde içildiðini belirterek, bunun da kansýzlýða, demir eksikliðine, damar sertliðine, sinirliliðe, gerginliðe ve uykusuzluða neden olduðu bildirildi. MÜ Türkiye Araþtýrma ve Uygulama Merkezi'nce, '' Türk Kültüründe Ayrýntýlar. '' Çay baþlýðýyla düzenlenen 2 günlük uluslar arasý sempozyum, Üniversitenin Göztepe Yerleþkesi'nde baþladý.
Mutluluk Kaynaðý
Sempozyumun açýlýþýnda konuþan merkez müdürü Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, Türk kültüründe önemli bir yeri olan çayýn insana mutluluk verdiðini söyledi. MÜ rektör yardýmcýsý Prof. Dr. Emre Dönel de 5 bin yýl önce Çin'de týbbi tedavide, daha sonra da içecek olarak kullanýlan çayýn Türkiye'ye 19. yüzyýlýn sonlarýna doðru geldiðini hatýrlatarak, ''1930 - 1940'li kiþi baþýna düþen çay tüketimi yýllýk 60 gramken, bu gün 2,5 kilograma çýkmýþtýr'' dedi
Nasýl Ýçilmeli
'' Þifa Bitkisi Çay '' baþlýklý bildirisinin MÜ Fen - Edebiyat Fakültesi öðretim üyesi Doç. Dr. Enver Töre çayýn yararlarýnýn yanýnda içim sonucu zararlý olabileceðini dile getirdi. Doç. Dr. Töre çayýn kendi baþýna asla kilo iþaret ederek, þunlarý kaydetti. '' içinde taþýdýðý mineraller sayesinde bir çok hastalýða iyi gelen çay, Türkiye'de bilinçsiz bir þekilde hiç ara vermeden sabahtan akþama kadar içiliyor. Çayýn, yemeklerden 1-2 saat önce veya sonra, þekersi ya da az þekerli, günde 5-6 bardaðý geçmeden açýk içilmesi gerekiyor. Yemeklerden hemen sora çay yemekle birlikte aldýðýmýz demiri yeterli miktarda emilemez hale getirdiði için kansýzlýða yol açýyor.
Zarar ve Yararlarý
Yani çayýn bilinçsiz içildiði taktirde kansýzlýða, demir eksikliðine, damar sertliðine, sinirliliðe, gerginliðe, ve uykusuzluða, ayrýca mide asit salgýsýný arttýrarak gastrit ve ülsere neden oluyor. Çayýn doðru içildiðinde bir çok hastalýða karþý önemli bir reçete olduðunu vurgulayan Doç. Dr. Töre yararlarýný þöyle sýraladý: Cildi daha canlý ve parlak görünmesini saðlar. Kýsýrlýðý önler. Sindirim ve baþaltým sistemine yardýmcý olur. Kandaki ve pýhtýlaþmayý iltihaplanmayý giderir. Kolesterol ve tansiyonu düþürür. Diþ çürümelerine karþý koruyucu etkisi var.
Zümrüt, 14 / 11 / 2001
KANSERE KARÞI ÇAY iÇiN
Ýngilizler'in yaptýðý bir araþtýrmaya göre, çay içmenin kanseri önlemeden, DNA bozukluklarýný düzeltmeye kadar insan saðlýðý üzerinde olumlu etkileri saptandý.Edinbrugh'daki Heriot - Watt Üniversitesi'yle Gýda Araþtýrma Enstitüsü'nün birlikte yaptýklarý araþtýrmada çayýn, genetik özelliklerini belirleyen DNA'yi kontrol altýnda tuttuðu tespit edildi. Kontrol altýnda tutulan DNA'lar sayesinde genlerin bozularak kanserli hücrelere dönüþmeleri önlenmiþ oluyor.
DNA bozukluklarýn kansere neden olduklarý ifade eden aþtýrmayý yürüten heyetin baþýndaki biyokimyacý Michel Schweizer, yaptýklarý testlerin DNA'nýn bozulmasýný önlemede çayýn çok yararlý olduðunu gösterdiðini belirterek '' Eðer DNA doðru bir þekilde kopyalanmazsa, yanlýþ ve bozuk DNA elde edersiniz bu da genlerin genel yapýsýnda bir bozukluða yol açar. Bu bozukluklar da çeþitli kanserlere neden olur. Çayýn flavinoid denilen anti-oksidanlar acýsýndan zengin olduðu öteden beri biliniyor. Bu madde de kanseri önleyici nitelik taþýyor. Kanser riskini azaltýyor '' açýklamasýný yaptý.
Schwweizer, sonunda çayýn en yararlý gýda olduðunu ortaya cýktýðýný belitti. Araþtýrmacý Scheeizer,bu araþtýrmadan sonra kahve alýþkanlýklarýnýn yerini çaya býrakacaðýný da söyledi.
Türkiye, 24 / 02 / 2002
DOÐAL iLACIMIZ ÇAY
Türkiye'de en fazla tüketilen içecek olan çayýn. Bazý hastalýklara karþý ilaç kadar etki ettiði bildirildi. Çayýn, vücuttaki zararlý maddeleri yok ettiði, ishali durdurduðu ve börekleri daha iyi çalýþmasýný saðladýðý belirtildi.
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gýda Bölümü Baþkaný Prof. Dr. Fevzi Keleþ, yaptýðý açýklamada, temel içecek maddesi olan sudan sora çayýn en fazla tüketilen içecek olduðunu belirti, uzun yýllardýr kullanýlan çayda hiçbir katký maddesi bulunmadýðýn, insanlara doðal bir ilaç olarak fayda saðladýðýný söyledi.
Bilimsel bulgular sonucu çayýn bir çok faydasýnýn belirlendiðini anýmsatan Prof.Dr. Keleþ, þöyle devam etti.
'' Çaydaki kafein nedeniyle çayýn dinlendirici özelliði vardýr. Çay özel teanin maddesi, beynin alfa dalgalarý yaymasýný teþvik eder. Bu dalgalar, uyuþukluk yapmadan dinlenme özelliðindendir. Kafein sinir sistemini uyarýr, damarlarýn geliþmesini, kan devrinin hýzlanmasýný
saðlar. Çay içenlerde zihin açýklýðý olur. Ders çalýþýrken, kitap okurken verimliliði arttýrýr.
Kansere karþý koruyor
Aðýr ve yaðlý yemeklerden 1 saat sora içilen çayýn hazmý kolaylaþtýrdýðýný ifade eden Keleþ, söyle konuþtu:
'' Çay, vücutta metabolizma sonucu oluþan zararlý atýk ve zehirli maddeleri azaltýr ve yok eder. Bu olumlu etki, çaydaki (P) vitamini diye adlandýrýlan antioksidan özellikli fenolik bileþiklerden kaynaklanýr. Çay, bu yönüyle de bazý kanserlere karþý insan vücudunu koruyor. Çaya rengini veren fenolik bileþikler, damar çeperlerini güçlendiriyor. Sonuçta damar çeperleri yýrtýlmasý sonucu meydana gelebilecek, baþta beyin kanamasý olmak üzere her türlü kanama riskini azaltýyor.''
Dýþ için faydalý
Ýçerdiði mineral maddeler nedeniyle vücuttaki mineral madde dengesinin kurulmasýnda sudan çok çayýn etkili olduðunu belirten Keleþ, çayýn özellikle yaz aylarýnda susuzluðun giderilmesinde daha çok tercih edilmesi gerektiðini söyleyen Prof.Dr. Keleþ, söyle devam etti:
Mineral maddeler nedeniyle dýþ saðlýðý için çay içilmesi çok önemlidir. Çaydaki teobromin ve teofilin maddeleri de idrar sökücü özelliði sahiptir. Böbreklerin düzenli çalýþmasýný saðlayan çay, böbrek yetmezliði olanlara iþe olumsuz etki yapabilir. Çok koyu çay, normal insanlarda kabýzlýk yapabiliyor. Ancak ishal olanlarýn koyu çay içmesi sonucu da ishal önlenmiþ olur.''
Prof.Dr. Keleþ, çay banyolarýnýn, sýcak çay emdirilmiþ temiz tülbent veya pamukla yapýlan kompres ve pansumanlarýn, göz ve ciltteki bazý rahatsýzlýklarý giderdiði, dýþ derideki hemoroid memelerini küçülttüðü ve aðrýlarý dindirdiðini kaydetti.
Karadeniz, Takvim, Vakýf, Güneþ, 26 / 02 / 2002
KANSERiN ÇARESi ÇAY
Siyah ve yeþil çayýn, kalp hastalýklarý riskinin yaný sýra mide ve yemek borusu kanseri riskini de azalttýðý saptandý. Amerika Kanser Araþtýrma Kuruluþu'nun 93.kongresinde, konuyla ,ilgili yaptýklarý býr araþtýrmanýn sonucunu açýklayan ABD'deki Keck Týp Okulu Ve Çin'deki Þanghay Kanser Enstitüsü Uzmanlarý, çayýn içindeki antioksidan bileþik polyphenols'un midede kansere neden olabilen kimyasal maddeleri parçalayarak yok ettiði bildirildi. Araþtýrmayý 45-64 yaþ grubunda 18nin 344 erkek denek üzerinde yapan Amerikalý ve Çinli bilim adamlarý, çay içenlerinin idrarlarýnda kansere yol açan maddelerin daha az , mide ve yemek borusu kanserinin yarý yarýya az görüldüðünü açýkladý. Havuç, ýspanak,meyve ve diðer sebzelerde bulunan anti kanserojen madde karoten'i yeterli derecede almayan, sigara ve alkol tüketen ve midelerinde H pylori bakterisi bulunan kiþilerde mide kanseri riski bulunur.
Yeterli miktarda çay içen ve mide saðlýðýna önem veren kiþilerde ise bu risk azalýyor. Bilim adamlarý, çayýn içindeki polyphenols maddesinin kansere yol açabilen kimyasal etkenleri önleyici etki gösterirken, C ve E vitamini gibi, proteinleri ve DNA'yi oksitlenmenin meydana getirdiði hasardan koruduðunu, saðlýklý hücrelerin hasar görmesini önlediðini ve kanser tümörlerinin büyümesini durdurduðunu bildirdi.
Ntvmsnbc,Türkiye, Milliyet, 09 / 04 / 2002
SiYAH ÇAYIN KALP KRiZi RiSKiNi AZALTIÐI SAPTANDI
Hollandalý bilim adamlarý, siyah çayýn kalp krizin riskini azalttýðýný saptadý
Daha önceki araþtýrmalarda, siyah çayýn içindeki flavonoids maddesinin kalp hastalýklarý riskini azalttýðý belirlenmiþti. Siyah çayýn, öldürücü ve öldürücü olmayan kalp kasýndaki beþleyici damarýn týkanmasý hastalýðý üzerindeki etkisini inceleyen uzmanlar, çayýn kalp krizi riskini azaltarak, hastalýðýn öldürücü etkisini düþürdüðünü saptadý.
Yaþ ortalamasý 55 olan 4807 denek üzerinde 7 yýl araþtýrma yapan uzmanlar, deneklerin yaþam þekli ve beslenmelerinin kalp hastalýklarý üzerindeki etkisini araþtýrdý. Araþtýrma sonucunda, günde 375ml. Çay tüketen deneklerde, çay içmeyen deneklere göre kalp krizi riskinin yarý yarýya azaldýðý gözlendi. Ayrýca, çay tüketen deneklerde öldürücü kalp krizi riskinin 3'te 1 azaldýðý kaydedildi. Çayýn içindeki anti kanserojen flavonoids maddesinin, damarlardaki hasar üzerinde etkili olduðuna deðinen uzmanlar, çayýn kalbi besleyen damarlar üzerinde de iyileþtirici etkisinin bulunduðunu belirtiyor.
Amerikan Journal of Clinical Nutrition adlý dergide yer alan araþtýrma raporunda, genellikle yaþlý insanlarýn çay ve anti kanserojen maddeler içeren sebze ve meyve tüketimine önem vermeleri gerektiðine iþaret edildi.
Ntvmsnbc, 26 / 04 / 2002
ÇAY HAYAT KURTARIYOR
Amerikan kalp vakfý, haftada en az 14 fincan çay içmenin kalp krizinden sonra yaþama þansýný arttýrdýðýn açýkladý. Vakfýn bülteninde yayýnlanan habere göre kalp krizi geçirdikten 4 gün sonra 1900 hastanýn çay tüketimi 4 yýl süreyle izlemeye alýndý. 1019'u hiç içmeyen, 615'i haftada 14 fincandan az içen, 266'sý ise tiryaki olan bu hastalarýn 313'ü öldü. Ölenlerin hiç çay içmeyen 1019'luk gruptan olduðu belirlendi.
Hürriyet, 08 / 05 / 2002
KALP KRiZi GEÇiRENLERE ÖNERi
Günde 2 fincan çay, ölüm riskini yüzde 44 düþürüyor.
Günde en az 2 fincan çay içenler, kalp krizi sonrasý 3 yýl içinde ölme riskini % 44 oranýnda azaltýyor. Amerika'daki dünya çapýnda saygýnlýða sahip Harvard Üniversitesi tarafýndan gerçekleþtiren araþtýrmaya göre kalp krizi geçiren kiþilerin günde en az 1*2 fincan çay içmesi gerekiyor.
Dr. Keneth Mukamal ve ekibinin gerçekleþtirdiði araþtýrma 1900 Amerikalý kalp hastasý üzerinde yürütüldü. Hepsi bir kez kalp krizi geçiren hastalar, 1 fincan çay içenler, 2 ve daha fazla fincan çay içenler ve içmeyenler olarak gruplara ayrýldý.
Düzenli içilmeli
Araþtýrma sonucu, günde 2 fincan ve daha fazla fincan içenlerin kalp krizi geçirdikten sonra 3-4 yýl içersinde ölme riskini, çay içmeyenler göre % 44 oranýnda azaldýðý görüldü. Günde sadece 1 fincan çay içenlerde ise bu oran % 28 olarak belirlendi.
Dr. Mukamal , '' düzenli olarak çay içenlerin ölüm oranýnýn daha düþük olduðunu belirledik. Çayýn, kalp krizi sonrasý ölüm riskini düþürmesinde cinsiyet, yaþ, obezite, yüksek tansiyon yada sigara tüketimi gibi faktörler hiç fark etmiyor'' diye konuþtu. Dr. Mukamal, çayýn bu denli faydalý ve etkili oluþundaki sebebin, içerdiði kan pýhtýlaþmasýnýn ve damarlarýn týkanmasýný önleyen antioksidan türü '' flavonýid '' maddesi olduðunu belirtti.
Sabah, 08 / 05 / 2002
ÇAY KEMiK YOÐUNLUÐUNU KORUYOR
Tayvan'ýn Ulusal Çeng Kung Üniversite Hastanesi'nden bilim adamlarý, çayýn baþta bel ve kalça olmak üzere tün vücuttaki kemiklerin mineral yoðunluðunu koruyucu etkisinin açýkça ortaya çýktýðýný belirttiler.
Araþtýrmacýlar, çaydaki ve özellikle yeþil çaydaki florür seviyesinin yüksek olmasýnýn zaman içinde kemik yoðunluðunun artmasýna yardýmcý olabileceðini söylediler.
Bilim adamlarý, kemiklere yarar saðlayan çok çay içmek deðil, çay alýþkanlýðýnýn süresi olduðuna dikkat çektikleri. Çayýn kemikler üzerindeki etkisinin on yýldan fazla süreden beri düzenli çay içenlerde görüldüðü görüldü.
Araþtýrma, çay içme alýþkanlýðý olan 497 Çinli erkek ve 540 Çinli kadýn üzerinde yapýldý. Çayýn, saðlýk üzerinde etkisi olan 4 bin kimyasal bileþik ihtiva ettiði belirtiliyor.
Ntvmsnbc, Türkiye, 13 / 05/ 2002 Ana Sayfa
kaynak: http://www.rtb.org.tr/tea.asp
ÇAY, MIDE VE YEMEK BORUSU KANSERINI DE ÖNLÜYOR
CHICAGO (A.A) - 08.04.2002 - Siyah ve yeþil çayýn, kalp hastalýklarý riskinin yani sýra mide ve yemek borusu kanseri riskini de azalttýðý saptandý. Amerikan Kanser Araþtýrma Kurulusu`nun 93. kongresinde, konuyla ilgili yaptýklarý bir araþtýrmanýn sonucunu açýklayan ABD`deki Keck Tip Okulu ve Çin`deki Sanghay Kanser Enstitüsü uzmanlarý, çayýn içindeki anti oksidan bileþik polyphenols`un midede kansere neden olabilen kimyasal maddeleri parçalayarak yok ettiðini bildirdiler.
Araþtýrmayý 45-64 yas grubundaki 18 bin 344 erkek denek üzerinde yapan Amerikali ve Çinli bilim adamlarý, çay içenlerin idrarlarýnda kansere yol açan kimyasal maddelerin daha az, mide ve yemek borusu kanserinin yari yariya az görüldügünü açýkladý. Havuç, ýspanak, meyve ve diðer sebzelerde bulunan anti kanserojen madde karoten`i yeterli derecede almayan, sigara ve alkol tüketen ve midelerinde H pylori bakterisi bulunan kiþilerde mide kanseri riski bulunuyor. Yeterli miktarda çay içen ve mide saðlýðýna önem veren kiþilerde ise bu risk azalýyor.
Bilim adamlarý, çayýn içindeki polyphenols maddesinin kansere yol açabilen kimyasal etkenleri önleyici etki gösterirken, C ve E vitamini gibi, proteinleri ve DNA`yi oksitlenmenin meydana getirdiði hasardan koruduðunu, saðlýk hücrelerin hasar görmesini önlediðini ve kanser tümörlerinin büyümesini durdurduðunu bildirdiler.
|